HUKUK SÖZLÜĞÜ
En kapsamlı ve devamlı büyüyen içeriğiyle hukuk sözlüğü
Tehir erteleme
Ara verme
tehlikeli hükümlü
işlediği suçun nitelik ve icra şekli göz önüne alındığında toplum için ciddi bir tehlike oluşturan ve cezaevi güvenlik ve nizamını ihlal edebileceği yönünde kuvvetli delil bulunan hükümlüdür.
Tek taraflı irade beyanı
Hukuki bir ilişkide taraflardan birinin, o ilişki bakımından hüküm ve sonuç doğurmaya yetecek şekilde iradesini açıklaması.
tekabül
Karşılamak,karşılıklı kabulleniş, takasta bulunma.
Tekabül etmek
Karşılamak; karşılık olmak
Tekaüd
Emeklilik
Tekâyüd
Birbirine hile yapma
Tekeffül
Birine kefil olma; kefalet verme; garanti etme
tekellüf
Külfetli iş yapma, birisine yük yükleme, sıkıntı verme. Yapmacıktan iş yapma.
Tekemmül
Tamamlanma; olgunlaşma
TEKERRÜR
Tekrarlama, tekrar etme. Bir kimsenin bir suçu işleyip hakkında hüküm verildikten sonra yeni bir suç işlemesi durumu. Mükerrirlik hali. Tck md: 29.
Tekevvün etme
Yaratılma; meydana gelme
Tekid
Pekiştirme, üsteleme. Önceden yazılan bir yazının peşine ikinci defa bir yazı daha gönderme. Güçlendirme.
teksif
Kesâfet arz etme, yoğunlaştırma, bir noktada dikkat toplama, sıkıştırma.
tekzib
Yalanlama, kizbetme, asılsız bir haber üzerine bunu düzeltmek için basın kanununa göre ilgili kişinin mahkeme kararıl ile basın aracına gönderdiği düzeltme yazısı, yalanlama yazısı. İlgili kişinin bu hakkı kullanmasına tekzib hakkı denir ki, asılsız haber
Telâfi
Zararı karşılama; giderme; eksikliği giderme
telahuk
Lühûk etme, bitişme, peşinden bir şeye yetişip ona katılma, eklenme. Birbirine katılma. Sonraki bütçenin öncekine katılması veya genel bütçeye yan bazı bütçelerin katılmasına da mülhak bütçe denilmektedir.
Telâhuk
Birbirine katılma; yarışma; hakların yarışması
telhis
Hülâsa etme, kısaltma, özetleme.
Telhîs
Hülasa etme; özetleme; özet
Telif
Yazma; uzlaştırma
Telif hakları
Fikir ürünü eserler üzerinde yaratıcısının sahip bulunduğu haktır.
Telvis etmek
Kirletmek
Temadi
Sürüp gitme; süregelme; devamedegelme; sürme; uzama
temayül
TANINMA, MEZİYETLERİYLE TANINIR OLMA, ÜSTÜN GELME, ŞÖHRETE ERME.
temdid
Uzatma, medîd hale getirme. Kanunlarda tanınan sürenin bir kısım makamlarca, hâkimce vb. Lerince bir daha uzatılması durumu. Pas. K md. 13.
Temellük
Mülk edinme; kendine mal etme; sahip olma; sahiplenme; devralma
Temerrüd
Direnme; borcun ifasında gecikme, bir yükümlülüğün yerine getirilmesinde oluşan gecikme; direnme
temerrüt
Direnme, inad etme, meredleşme, meredlik gösterme. Alacaklının alacağını teslimde ve borçlunun da borcunu ifada inadına direnmesi, geciktirmeye sebebiyet vermesi. Bk md. 90, 95. Borsa'da yapılan işlemler sonucunda, taahhütlerin gerektirdiği ödeme veya men
Temettü
Kâr; kazanç payı; yarar
temhir
mühürleme
Teminat
Belli bir hukuksal durumu (genellikle borcun ödenmesini) sağlamak için verilen garanti.
Teminat akçesi
Bir sözleşmenin kurulması için taraflardan birinin diğerine vermek yükümlülüğünde bulunduğu para
Temlik
Devir, alacağın bir başkasına devri, mülkiyetinin geçirilmesi. Alacağın devredilmesi. Bk md. 165.
Temşiyet
Meşiyet, dileme, icrada bulunma, yürüme ve yürütme.
temyiz
İyiyi kötüden; hayrı, şerden ayırt edebilme yeteneği, akıl gücü. İlk derece mahkemelerince verilen yargı kararlarının esas ve usûl açısından denetime tabi tutulduğu üst derece mahkemesi. Bu denetim isteme işine de temyiz işlemi denilir. Cmk md. 305, 326.
Temyiz Kudreti
İyiyi kötüden ayırma ve makul biçimde davranışta bulunma yeteneği.
tenakus
Eksikleştirme, azaltma: iki kişinin verecekleri şeylerde karşılıklı olarak azaltmaları, noksanlaştırmaları.
Tenakuz
Çelişme, çelişki, tutmazlık
Tenâküz
Çelişki
356 tane sorudan 121 - 160 arası gösteriliyor
Geri1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9İleri
2969

Hukuki Terim

500

Kullanıcı

2260942

Terim Arama